Önemli bir protein kaynağı olmasının yanı sıra vitamin ve mineral bakımından da varlıklı içeriğe sahip balığın mevsiminde tüketilmesi öneriliyor.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Su Eserleri Avlama ve Sürece Teknolojisi Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Ayaz, AA muhabirine, mevsim prestijiyle bütün balıkların yüzde 90’dan fazlasının yağlandığını, bu durumun balıkların lezzetini artırdığını söyledi.
Çanakkale bölgesi için bu periyot sardalyenin en lezzetli balıklardan biri olduğunu belirten Ayaz, ilerleyen aylarda palamut ve lüferin sardalyenin yerini alacağını aktardı.
Ayaz, dönemi kasım ayında başlayacak hamsinin aralıktan itibaren lezzetleneceğini lisana getirerek, “Çünkü bir kısmının üremede olduğunu biliyoruz. Bilhassa global ısınmadan ötürü sularda birkaç derece yükselme var. Bu da kimi balık çeşitlerinin dönem olarak kaymasına neden oldu. Bunlardan biri de hamsi. Üniversitemiz tarafından yapılan bir araştırmada, aralık ayında Çanakkale Boğazı’nda hamsi yumurtalarını bulduk.” sözlerini kullandı.
Balığı mevsiminde tüketmenin hem sıhhat hem de ekosistem açısından değer taşıdığına değinen Ayaz, “Dip balıkları şu anda en lezzetli döneminde. Karagöz, sargoz, çipura, sinarit, mercan ve barbun yağlandıkları için insanların yemekten zevk alacakları bir tada ulaştı.” dedi.
“En yeterli biçimde av yapabilmemiz için kısıtlamalara uymamız gerekiyor”
“En azından bir stok bir kez üresin ondan sonra avlayalım ki devamlılık olsun. Uzunluk sınırlamaları da buna nazaran konuyor. Kimileri tam istediğimiz üzere olmasa da genelde bildirimde belirtilen uzunluk yasakları büyük balıkların yasaklanması için konuyor lakin hala daha bildirimizde olmayan balıklar var. En düzgün halde av yapabilmemiz için kısıtlamalara uymamız gerekiyor.”
Bazı balıkların birinci üreme uzunluklarının belirlenmesine yönelik çalışmalar yapılamadığını vurgulayan Ayaz, şunları kaydetti:
“O da örnekleme sorunlarından ve istenildiği kadar eser temin edilememesinden kaynaklanıyor. Bunların da en kısa vakitte tamamlanması gerekiyor. Geleceğimiz için çok kıymetli. Birinci üreme uzunluk çalışmalarının akabinde en az yakalanması gereken asgarî boyun ne olması gerektiğini Bakanlığımıza öneriyoruz bunlar da bildirime giriyor. Balıkçılarımız buna nazaran hangi ağın kullanılmaması gerektiğini öğreniyor. Balıkçılarımız bu kurallara uyarsa kendi geleceklerini garanti altına almış olurlar.”
Bu ortada, balık takvimine nazaran, palamutun eylül-aralık, lüfer ve çinekopun ekim-ocak, hamsinin aralık-mart, istavritin eylül-şubat, mezgitin kasım-nisan, tekir ve barbunun eylül-mayıs, çipuranın eylül-şubat, levreğin kasım-mayıs, uskumrunun eylül-şubat, sardalyanın ekim-temmuz, kefalin kasım-ağustos, kalkanın ise eylül-şubat aylarında tüketilmesi öneriliyor.
About The Author
