TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Biz bu memlekete çivi çakan herkesin elini öper, herkesin emeğine hürmet duyarız. Bu memlekette yıllar içerisinde ve bundan sonra kim bu ülkeye katkıda bulunacak, kim emeğini bu ülkenin gelişmesi için ortaya koyacaksa başımızın üzerinde yeri vardır.” dedi.
Kurtulmuş, Kale Seramik 68. Yıl Dönümü ve Seramik Bayramı Programı’nda yaptığı konuşmada, değerli bir toplantıya şahitlik etmekten ötürü memnuniyet duyduğunu söyledi.
Türkiye’nin farklı vilayetlerinde gerçekleşen orman yangınlarına değinen Kurtulmuş, “Maalesef bugünde devam eden başta Karabük yangını olmak üzere dün Bursa’da Kestel’de önemli halde tesirli olan yangın münasebetiyle ziyan gören yurttaşlarımızı ve ne yazık ki Bursa’da yangına müdahale sırasında vefat eden itfaiyeci kardeşimizi hatırlamaktan geçmek mümkün olmaz. Kendisine Allah’tan rahmet diliyorum.” sözlerini kullandı.
Ankara’da ve yurdun birçok yerinde orman şehitlerini defnettiklerini hatırlatan Kurtulmuş, yerlerinin cennet olması temennisinde bulundu.
Kurtulmuş, dünyanın birçok ülkesinde çok sıcaklar nedeniyle devam eden orman yangınları olduğuna işaret ederek, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Aşırı sıcaklar hasebiyle neredeyse bütün ormanların çıra haline gelmiş olduğu bu türlü bir devirde Cenabıallah milletimizi daha fazla böylesine değerli orman yangınlarından korusun diyerek dua ediyoruz, temenni ediyoruz. Orman yangınlarına birinci andan itibaren müdahale eden bütün orman teşkilatımızı, itfaiye teşkilatlarımızı, merkezi ve mahallî idarelerin pahalı ögelerine da Allah işlerinde kolaylık versin. En kısa mühlet içerisinde orman yangınları ülkemizde son bulsun istiyoruz.”
Kale Kümesi Şirketleri ile Kaleseramik Fabrikaları Kurucusu ve Onursal Lideri Dr. İbrahim Bodur’un, Türkiye endüstrisine kıymetli bir marka kazandırdığını söz eden Kurtulmuş, konuşmasını şöyle konuştu:
“Bu pahalı sanayi kuruluşunu güç kurallarda kurarak bugünlere kadar gelmesinde büyük emeği geçen Türkiye’nin öncü sanayicilerinden, Türkiye endüstrinin sahiden yıldız isimlerinden olan merhum İbrahim Bodur’u bir sefer daha şükranla yad ediyoruz. Büyük emeklerle güç günlerde, güç koşullarda Türkiye endüstrisinin değerli bir markasını çıkartmak ona nasip oldu. Başta evlatları olmak üzere Çanakkale Seramik’in pahalı çalışanları da onun kurduğu bu markayı, bugün kozmik bir marka olma yolunda süratle geliştirdiler, büyüttüler.”
“Memlekete çivi çakan herkesin elini öper, herkesin emeğine hürmet duyarız”
Kurtulmuş, markanın uzun yıllar global rekabet ortamında güçlü bir formda yer almasını temenni ederek, şu tabirleri kullandı:
“Esasında bu tıp toplantılarla yalnızca bir ortaya gelip birtakım arkadaşlarımıza ödül vermemizin çok ötesinde bir bahiste da hassasiyetimizi ortaya koyuyoruz. Biz bu memlekete çivi çakan herkesin elini öper, herkesin emeğine hürmet duyarız. Bu memlekette yıllar içerisinde ve bundan sonra kim bu ülkeye katkıda bulunacak, kim emeğini bu ülkenin gelişmesi için ortaya koyacaksa başımızın üzerinde yeri vardır. Temelinde bu çerçevede az evvel Sayın Vali’mizin de ifade ettiği üzere İbrahim Bodur beyin en kıymetli özelliklerinden birisi hem endüstrileşmeye ehemmiyet vermiş olması hem de kendi topraklarına, kendi kentine ve bölgesine değerli bir formda hizmet etmiş olması, takviye olmuş olması. Yeri cennet olsun diyorum.”
Numan Kurtulmuş, Türkiye’de endüstrinin gelişmesinde ve iktisadın bugünlere gelmesinde emeği geçen müteşebbisleri ve yatırımcıları takdirle yad ettiğini belirtti.
“Kuralsızlığın hükümran olduğu bir periyotta yaşıyoruz”
Dünyadaki bütün gelişmelerin, Türkiye’nin güçlü olmasını mecburi kıldığını vurgulayan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Bugün dünyada her alanda, global siyasette, global iktisatta, ticarette, hukukta, milletlerarası hukukta diyebiliriz ki metinlerin en hoş formda yazılı olduğu bütün kurum ve kuralların var olduğu ancak bütün dünyada da memleketler arası ticarette başta olmak üzere kuralsızlığın hükümran olduğu bir periyotta yaşıyoruz. Kurallar bakımından bir sorun yok. Her şey yazılı olarak var. Hele hele 2. Dünya Savaşı sonrasında kurulan global sistemde ‘Bir daha asla’ diyerek ortaya konulan ne kadar hoş temenni varsa hepsi milletlerarası hukuk metnine dönüşmüş vaziyette lakin maalesef bugün geldiğimiz noktada dünya, tam manasıyla her alanda bir kuralsızlık periyodunu yaşamaktadır.”
“Ölümlerin de sıradanlaştırıldığı bir dönemdeyiz”
“Bir orman kanunu nizamının hakim olduğu bir periyoda geldik” tabirini kullanan Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü
“Bu sistemde bizim millet olarak ayakta kalmak, güçlü olmaktan öteki hiçbir seçeneğimiz yoktur. Milletlerarası hukuka bakıyorsunuz artık Gazze hakkında konuşmaya utanıyoruz. Her gün onlarca, yüzlerce insanın öldüğü ve maalesef bu ölümlerin de sıradanlaştırıldığı bir devirdeyiz. Dünyanın bütün memleketler arası yazılı metinleri bunu bir soykırım olarak kabul eder ve soykırım işleyenlerinin önlemesini emreder lakin nasıl yapacaksınız? Kural güçlüden yanadır, orman kanunu dayıdan yanadır. Orman kanunu güçlüden yanadır. Güçlü olan gerisinde birilerini de gerisine aldığı vakit insanlara 1 kilo buğday verirken bile dalga geçerek onları affedersiniz, affedersiniz Afrika’daki safarilerde yaban hayvanı öldürür üzere sniperlarla öldürmeyi beceri saymaktadır. Bu türlü bir kuralsızlık karşısında Birleşmiş Milletleri vazifeye çağırmanın ne yararı var?”
“Başkalarının insafına kendi geleceğimizi asla tevdi edemeyiz”
Uluslararası tertipte yırtıcı bir orman kanununun karar sürdüğünü söz eden Kurtulmuş, “Bu sistemi önemli bir biçimde değiştirmek için Türkiye üzere unsur sahibi, kural sahibi olan ülkelerin çok güçlü olması lazım. Biz bu dünyada oburlarının insafına kendi geleceğimizi asla tevdi edemeyiz. Böylesine bir dünyada memleketler arası sistemin artık kelamdan öteki, tabeladan öteki hiçbir şeyi kalmamış olan kuruluşlarına karşı Türkiye’nin geleceğini emanet edemeyiz. Türkiye bu bakımdan her alanda, devletiyle, milletiyle, endüstrisiyle, üniversitesiyle her alanda güçlü olmak mecburiyetindedir.” diye konuştu.
Kurtulmuş, memleketler arası hukuk ve milletlerarası sistemin büyük bir tutarsızlığı ve kuralsızlığı ortaya koyduğuna işaret ederek, şunları aktardı:
“Söz gelimi, kelam ticaretten açıldığında dünyanın çabucak bütün üniversitelerinde bütün liberal ticaret betimleri çabucak önünüze konulur. Memleketler arası ticaretin de nasıl regüle edileceğinin kuralları yazılıdır. Lakin adamın biri kalkıyor, sabah vakti diyor ki ‘Ben falanca ülkeye tarifeleri şu kadar yükselttim, şundan şunu almayacağım, buna bunu satmayacağım, şunun şuna satmasını da mani olacağım.’ Hani kural? Hani Dünya Ticaret Örgütü? Hani o memleketler arası ticaretin herkes tarafından kabul edildiğini zannettiğimiz kuralları? Kim güçlüyse, kimin elinde imkan varsa onun kelamının, onun dayatmasının hükümran olduğu bir memleketler arası ticaret ortamındayız. Sizler çok daha güzel biliyorsunuz.”
Böylesine bir global sistemin ekonomik bakımdan da devam edemeyeceğini vurgulayan Kurtulmuş, “Onun için bizim Türkiye olarak bu türlü bir ortamda güçlü olmak, kelamımızı daha prestijli hale getirmek için her türlü imkanı kullanmak mecburiyetindeyiz.” dedi.
Sanayide, teknolojide ve milletlerarası savunma endüstrisinde daha güçlü olunması gerektiğine işaret eden Kurtulmuş “Elin oğlunun bir eseri varsa bizim ondan daha üstün iki eserimiz olacak. Elin eserin dünyanın ticaretinde şu kadar milyar dolarlık hissesi varsa bizim ondan daha güçlü hissemiz olacak. İçeride de tekrar benden önceki konuşmalarda da söz edildiği üzere her şeyden kıymetli olan en güçlü insan kaynağına biz sahip olacağız.” tabirlerini kullandı.
Kurtulmuş, yüksek teknolojilerin yanı sıra sistemlerdeki en değerli gücün insan gücü olduğunu vurgulayarak, “Çünkü endüstriyi de yapan insandır, yüksek teknolojileri üreten de insandır. Bu insan gücünün de en güçlü halde olabilmesi için bütün gücümüzle tabiri caizse seferberlik halinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Ben onun için Kale Kümesi’nin böylesine kıymetli bir sanayi yatırımını yapmış olmasını, yıllardır titizlikle bu ülkeye her alanda bedel üretmek için çaba göstermesini bir defa daha takdirle karşıladığımı tabir etmek istiyorum.” diye konuştu.
(Bitti)
More Stories
Bilecik’te Müstakil Konutta Yangın Çıktı
Bilecik Bekdemir Köyü’nde Orman Yangını Denetim Altına Alındı
Çanakkale’de Tarım Yerinde Yangın Çıktı