Bahçeli: İstanbul’un yolsuzluk sarmalına mahkum edilmesi büyük bir yaradır

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İstanbul’un fethinin 572. yıl dönümünde ileti yayımladı.

Bahçeli, “İstanbul’un yolsuzluk sarmalına mahkum edilmesi büyük bir yaradır.” dedi.

Bahçeli’nin açıklamasının tamamı şöyle:

“Parlak ufkuna kara perdelerin çekilmek istendiği, tarihin gerisine düşmesi için sinsi uğraşların gözlemlendiği İstanbul’un 572’inci fetih yıldönümünü haklı bir gurur ile kutluyoruz.

İstanbul, Türk-İslam medeniyetinin ve Türkiye’nin baş tacı, gönül tahtı, iftihar tablosudur.

“RÖVANŞ ALMAK GAYESİYLE KUYRUĞA GİRMİŞLER”

Maalesef fethin ruh ve şuurunu isabetle anlayamamış, iradeyle kavrayamamış siyasi ve ideolojik yıkım müellifleri 572 yıl evvelki mükemmel zaferden adeta rövanş almak emeliyle kuyruğa girmişlerdir.
Ancak tüm menfur gayretler boşunadır.

Dünyaya açılan tarih, kültür ve kardeşlik penceresi olan İstanbul’un derin ve çetin mahiyetli hırsızlık, rüşvet ve yolsuzluk sarmalına mahkum edilmesi ulusal yürekleri acıtan büyük bir yara olarak karşımızdadır.

“BUGÜNKÜ ISTIRAPLI DEVRİN GERİDE KALMASINA İNANIYORUM”

Fethin akıl, ahlak ve manevi mirasıyla taban tabana çelişen bugünkü ıstıraplı periyodun geride kalması, kahırdan lütufların doğması inanıyorum ki mukadderdir.

İstanbul’a vurulan zincirler 572 yıl önce nasıl kırılmışsa bugünkü habis kuşatma da tıpkı biçimde kırılacaktır.

Emin ve ehil ellerden yoksun kalan İstanbul’un fetih emanetine sarılarak kuvvetli etapları birer birer aşacağından, ulusal birlik, dayanışma ve kardeşliğimizin asırlara sari çınarı olacağından hiç kuşkum yoktur.

Elbette her fetih bir stratejinin mahsulüdür.

Her fetih kapsamlı bir hazırlığın, sağlam bir iradenin, inanmış kalplerin, amacına kilitlenmiş bir cüretin mükâfatıdır.

Anadolu Hisarı’nın karşısına inşa edilen Rumeli Hisarı gıpta edilen sezgi ve zekanın becerisidir.

Karadan çekile çekile Haliç’ten denize indirilen gemiler göz kamaştıran bir vizyonun tecelli etmiş muhayyilesidir.

Denizin üzerinden dev üzere giden yuvarlak topların üretimi tavsamayan, tehir edilmeyen bir çalışmanın mukavemetidir.

O güne kadar hiçbir gücün aşamadığı 6,5 km uzunluğunda, 30 metre yüksekliğindeki surlara Ulubatlı Hasan olup Üç Hilali dikmek medyunu şükran olduğumuz bir inanmışlığın maharetidir.

Sabır, dua, kahramanlık ve usta planlamayla 53 gün sonra alınan İstanbul, Türk milletinin kalpgahı yapmaya ant içmiş bir milliyetperverliğin muvaffakiyetidir.

İstanbul’un fethi, sefer bizden, zafer Allah’tan diyen inanmış yüreklerin muteber ve müstesna bir mecmuudur.

“DOĞU İLE BATI ORTASINDA İSTİKRAR BOZULMUŞTUR”

Yeniçerisinden hakanına, elleri havada dua eden isimsiz neferlerinden dönemin ilim irfan pınarı Aksemsettin’e kadar fetih; bir destanın, bir dirilişin, efendimizin övgüsüne layık olmayı hedeflemiş bir kararlılığın onur menkıbesidir.

İstanbul’un fethiyle doğu ile batı ortasındaki istikrar bozulmuştur.

İstanbul’un fethiyle hak nail, haram zail olmuştur.

İnsanlığın mukadderat haritası, tarihi akışın ana rotası değişmiştir.

Fatih Sultan Mehmed yalnızca kılıçla, yalnızca topla, yalnızca yaklaşık 70 bini bulan kahraman askeriyle değil; sabrıyla, sağduyusuyla, taşıdığı emsalsiz misyonuyla, sahip olduğu derin fikir, yüksek ahlak, alim vasfı, tutkulu hükümdarlık özelliğiyle İstanbul’u Türk milletiyle buluşturmuştur.

Fetih tarihin bir anında donmuş, durmuş, duraklamış bir hal değildir.

Fetih dinamiktir, süreçtir, süreklilik içinde, tarihî mizan ve milletin müdavim ve müdahalesiyle canlıdır, sonsuza kadar da o denli kalacaktır.

İstanbul’u adaletle tanıştırıp, Türk milletiyle kucaklaştıran kutlu ecdadımızı hürmetle, minnetle, hasretle yad ediyorum.

İstanbul’un fethinin 572’inci yıldönümünde, Türk milleti için canlarını feda eden aziz şehitlerimize, büyük hünkârımız Fatih Sultan Mehmet Han başta olmak üzere kahraman neferlerine Cenab-ı Allah’tan rahmetler diliyorum.”